Dil VE Anlatım HOŞGELDİN...!

İkinci dil devrimi

30 Ekim 1992'de Ankara'da yapılan İlk Türk Devletleri Zirvesinde, Turgut Özal, Ebulfez Elçibey, Nursultan Nazarbayev, Saparmurat Niyazov, Askar Akayev ve İslam Kerimov'dan oluşan 6 Türk cumhurbaşkanı ortak bir deklarasyona imza atıyordu. Deklarasyonda 6 cumhuriyetin bilim adamlarınca ortak dil, edebiyat, tarih üzerine hazırlanacak kitapların okullarda okutulması karara bağlanıyordu. Eğitim alanında işbirliği, insan haklarına ve laik düşünceye saygılı demokratik bir toplum oluşturma konuları da metinde yer alan maddeler arasındaydı.

Ancak ortak alfabe meselesi deklarasyonda ön plana çıkan en önemli konuydu. Bağımsızlığını yeni kazanmış cumhuriyetlerle direkt bağlantı kuran en önemli yol ortak bir alfabeye sahip olmaktan geçiyordu. Bu amaçla Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) kuruluyordu. Bu teşkilat, Orta Asya, Kafkasya ve Balkanlarda ortaya çıkan yeni bağımsız devletlerin kalkınmalarına yardımcı olmak maksadıyla 1992'de faaliyete başladı. TİKA'nın Eğitim-Kültür Koordinatörü ve Başdanışmanlığı görevine getirilen İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Saray'ın başkanlığında Prof. Dr. Sema Barutçu, Doç. Dr. Ali Arslan, Prof. Dr. Saadettin Gömeç, Hasan Kanbolat, Olgan Bekar, Serpil Şengün, Tülinay Kahraman, Sibel Ongun, Lale Uğur ve Ebru Sezer'den oluşan 11 kişilik bir heyet alfabe konusu üzerinde çalışmaya başladı. Heyetin hazırladığı raporlar diğer cumhuriyetlerden gelen uzmanların değerlendirmeleriyle birleştirilerek 2 gün süren bir toplantı yapıldı. 10 Mart 1993'te sona eren toplantıya göre 34 harften oluşan ortak bir alfabe tespit ediliyordu.

"Ortak Türk Alfabesi" başlığı altında toplanan alfabe konusu A, B, C ile başlayan ilk Dil Devrimi'nden sonra ikinci dil devrimi olarak lanse ediliyordu. Ve bu alfabeye göre 1928'den beri kullandığımız 29 harfli alfabemize 5 yeni harf konuk oluyordu. Alfabe konusundaki anlaşma devletler arasında imzalanarak kabul edildi. Ne var ki böylesine önemli bir konu finans meselesine takılıyordu. Türk devlet adamları, kardeş cumhuriyetlerin yetkililerine verdikleri matbaa sözünü maddi sıkıntılar yüzünden yerine getirmeyince, zaten sıkıntı içinde bulunan cumhuriyetlerin idarecileri ortak alfabeyi kullanmada ağır davrandı. Böylece bu önemli proje zorunlu olarak askıya alındı ve sadece Azerbaycan ve Türkmenistan Latin alfabesine geçti

Tekrar gündemde

Yaklaşık 11 yıl önce büyük umutlarla Türk cumhuriyetlerine yönelik hazırlanan kültür paketi AKP hükümeti tarafından tekrar gündeme getiriliyor. Ortak alfabenin de içinde bulunduğu paket çalışması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan projenin daha önceki yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Saray'ı görevlendirdi. Saray geniş bir çalışma yaptıktan sonra konuyu başbakana iletecek, başbakan da Türk cumhuriyetleri yetkilileriyle diyaloğa geçecek.

Orta Asya'daki cumhuriyetlere yönelik çalışmalarını sürekli devam ettirdiklerini söyleyen Mehmet Saray bunun bir zorunluluk olduğunu söylüyor; "Daha önce birtakım sıkıntılardan dolayı, yaptığımız çalışmalar bir türlü uygulanamadı. Hazır çalışmalar var, onların tekrar elden geçirilip yeni şartlara göre şekillendirilmesi yeterli. Türk cumhuriyetleriyle Türkiye'yi ayrı düşünmek mümkün değil. Gelecekte birbirine ihtiyaç duyacak ülkelerin kültürel ve tarih anlamında ortak bir noktada buluşmaları gerekiyor. Daha önce sonuca ulaşılmayan çalışmaların bu sefer neticeleneceğini umuyorum. Ortak alfabe, ortak tarih, ortak edebiyat, ortak Türk grameri, ortak sözlük Türk dünyasında dil ve kültür birliği adına yapılan hareketlere yeni bir ivme kazandıracaktır. Bu gelişmeler hem Atatürk'ün hem de Gaspıralı İsmail Bey"in ruhlarını şad edecektir."
Pakette neler var?

Türkiye ile Türk cumhuriyetleri arasında dil ve kültür birliğini geliştirmede, ortak alfabe projesinden sonra ele alınan en önemli projelerden birisi de "Ortak Tarih", "Ortak Edebiyat" ve " Ortak Türk Grameri ve Sözlüğü" projesiydi.

30 bilim adamının daha önceki yıllarda yaptığı çalışmanın sonucunda "Ortak Tarih" ve "Ortak Edebiyat" kitapları Milli Eğitim Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu'nun destekleriyle TİKA tarafından tamamlandı. Ayrıca TİKA Türk Dili Kurumu ile birlikte 20 ciltlik "Ortak Türk Grameri, Umumi Türk Dili ve Lehçeleri Sözlüğü" çalışmasının önemli bir kısmını tamamladı.

Türk cumhuriyetleriyle bütünleşmeyi ciddi anlamda sağlayacak olan kültür, tarih ve alfabe birliği konusundaki çalışmaların önemli kısmı hazır. İş sadece siyasilerin ortak bir karar almalarına kalmış durumda.

 
Bugün 7 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol