TÜRKÇE’NİN HALİ ve TÜRKÇE’YE KAMUSAL İHANET
Internette dolaşirken boyle bir yaziya rastladim, paylaşmak istedim..
...Hızla gündem zap'larken yeni haber format'ları kullanıldı.''Hadi bakalım play'liyoruz dedi sunucular. Birileri stand up yaptı. Başka birileri asiste etti, record’lara geçsin diye specifique konular konuşuldu. Background’u olan kişiler, workerolarak çeşitli tendance'lardan hero'lar yarattılar...
...Bir sanatçı klip çekimleri için start verdi. Gazetelerde ''breakfas+lunch=brunch'' biçiminde ilanlar görülmeye başlandı. Kaç yıllık sanatçılar ''the best of...'' albümleri çıkartmaya, TRT sunuculuar ''cumulative anlamda puan artışı''ndan söz etmeye başladılar. Haber bültenlerinde ''şimdi enforme edilen'' bilgilerle donatıldık...
...İngilizce sözcük kullanmak ''in'',herkesin anladığı; ama havası olmayan Türkçeyi kullanmak ''out'' oldu...
...Hızla gündem zap'larken yeni haber format'ları kullanıldı.''Hadi bakalım play'liyoruz dedi sunucular. Birileri stand up yaptı. Başka birileri asiste etti, record’lara geçsin diye specifique konular konuşuldu. Background’u olan kişiler, workerolarak çeşitli tendance'lardan hero'lar yarattılar...
...Bir sanatçı klip çekimleri için start verdi. Gazetelerde ''breakfas+lunch=brunch'' biçiminde ilanlar görülmeye başlandı. Kaç yıllık sanatçılar ''the best of...'' albümleri çıkartmaya, TRT sunuculuar ''cumulative anlamda puan artışı''ndan söz etmeye başladılar. Haber bültenlerinde ''şimdi enforme edilen'' bilgilerle donatıldık...
...İngilizce sözcük kullanmak ''in'',herkesin anladığı; ama havası olmayan Türkçeyi kullanmak ''out'' oldu...
Feyza Hepçilingirler'in 'Türkçe ''off''' kitabından alıntıdır.
Başbakanlık’a bağlı Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) destek verdiği konutların 'court, olimpia, residence ve country' gibi yabancı isimleri taşıması dil bilimcileri çileden çıkarıyor. Özellikle İstanbul'da birbiri ardına yükselen onlarca gökdelen gibi apartmandan oluşan sitelerin havuzdan özel otoparka kadar birçok konforu sunmalarının yanı sıra, ortak bir özellikleri var. O da tamamına yakınının İngilizce isme sahip olmaları. Alışveriş merkezlerinden, çay bahçelerine kadar her yerde etkisini gösteren, adeta günlük hayatımızda bizi esir alan İngilizce hayranlığı, tek başına şehir gibi olan bu yerleşim alanlarında da karşımıza çıkıyor. Artık birçok sitenin adının önüne veya sonuna 'court, olimpia, residence ve country' gibi kimsenin bilmek zorunda olmadığı yabancı kelimeler ekleniyor.
Türk toprağı, Türk çimentosu ile Türkler'in yaşaması için yapılan bu alanlara neden yabancı isim verildiği sorusuna, binaları yapan firmalar hiçbir cevap veremiyorlar. TOKİ yetkilileri ise insanlara yerleşim alanı açmanın isimden daha önemli olduğunu dile getiriyor.
Hayatlarını her zaman ve her yerde ulusal kimliğin en büyük birleştiricisi Türkçe'nin tercih edilmesine adayan akademisyenler ise bu durumu hazmedemediklerini söylüyorlar. Hepsi sözleşmiş gibi ortak bir net tavır sergiliyorlar: 'Aşağılık kompleksinden kurtulun.'
Cezalandırılmalı
Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Abdülkadir Gürer, toplu yaşama alanlarına İngilizce isimler verilmesinin Avrupa karşısındaki kompleksli duruşumuzdan kaynaklandığına dikkat çekiyor. Yabancı isimli mekanlarda yaşayan insanların bir süre sonra kendi kültüründen uzaklaşma tehlikesi ile karşılaşacağını dile getiren Doç. Dr. Gürer, Türk Dil Kurumu'nun (TDK) Türkçe'nin yabancı diller karşısında ezilmemesi için çalıştığını ama onların da, yasalar nedeniyle, elinin kolunun bağlı olduğunu söylüyor. Dilde birlik için acilen Ulusal Dil Kurumu'nun kurulması gerektiğini belirten Doç. Dr. Gürer, 'Bu kurum, insanların günlük hayatlarındaki konuşmalarından, açılan dükkanların isimlerinin onaylanmasına kadar tam yetkili olmalı. Uygun görmediği durumlarda cezalandırmaktan kaçınmamalı. Kişileri ve kurumları uyarmalı' diyor.
Devlet bunu yaparsa
Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel ise Türkçe konusunda devletin örnek olması gerektiğini söyledi. Başbakanlığa bağlı TOKİ'den, yabancı isimli site projelerine hiçbir şekilde destek vermemesini isteyen Özel, 'Bir Atatürk dönemine bir de bugüne bakılınca dil konusunda ne kadar gerilediğimiz anlaşılıyor. Atatürk, Türk dilinin diğer dillerin kaynağı olduğu ispatlamaya çalışıyordu. Ama günümüze bakın ki yakında bir birini anlayamayan insan haline geleceğiz' dedi.
Bazı insanların küreselleşme adı altında yabancı dili savunduğunu hatırlatan Özel, 'Yabancı dil öğrenmek farklı şey, yabancı dilde eğitim almak farklı şey, İşin içinde eğitim girdiği zaman o dilin ait olduğu kültür de girer. Kültürlerin başka kültürleri zamanla etkileyip yok olmalarına yol açtıklarını unutmamak lazım' diye konuştu.
Alfabe de elden gidiyor
YABANCILAR karşısındaki ezikliğin onların değerlerine sahiplenerek giderilmeye çalışıldığını vurgulayan Atatürk Üniversitesi Dil Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkez Başkanı Doç. Dr. Kamil Aydın ise, 'Başbakanlığa bağlı bir kurum bile bunu yapıyorsa halk yaptığı zaman kızamazsınız' diyor.
Doç. Dr. Aydın, şimdiye kadar gizli kalmış bambaşka bir tehlikeye dikkat çekiyor. Artık ticarethanelere İngilizce isim vermenin normal bir davranış haline geldiğini dile getiren Aydın,
'Keyif ve paşa gibi kelimeleri 'keyf' ve 'pasha' diye yazmaya başladık. Bunun sonu Türk alfabesinin de bozulmasıdır' dedi. Çözüm için Fransızlar'ın dillerine bağlılığını örnek olarak veren Aydın, 'Tatil için Paris'e gittim. Bir adres sormak istedim. Benimle İngilizce konuşmadılar.
'Keyif ve paşa gibi kelimeleri 'keyf' ve 'pasha' diye yazmaya başladık. Bunun sonu Türk alfabesinin de bozulmasıdır' dedi. Çözüm için Fransızlar'ın dillerine bağlılığını örnek olarak veren Aydın, 'Tatil için Paris'e gittim. Bir adres sormak istedim. Benimle İngilizce konuşmadılar.
Ne mutfaklarında, ne de turizm sektöründe taviz veriyorlar. Kolları kopsa İngilizce yardım istemezler' diye konuştu.
Doç. Dr. Aydın'a göre çözümün yolu ulusal bilincin 'kırmızı çizgi' haline getirilerek Türkçe'ye hemen sahip çıkılmasından geçiyor.
Elimiz, kolumuz bağlı
İngİlİzce'nİn istilası karşısında en acı itiraf ise Atatürk'ün Türk dilinin zenginliğinin ortaya çıkarılması ve geliştirilmesi için bizzat kurduğu Türk Dil Kurumu'ndan (TDK) geldi. Kurum yetkilileri artık sadece yabancı kelimelere Türkçe karşılık önerebilen bir kurum haline geldiklerini belirtiyor. Yetkililere göre basının program isimlerinden sunuşlara kadar yabancı kelimeleri sıkça kullanmaları zaten yaptırım gücü olmayan TDK'yı daha da içinden çıkılmaz bir duruma soktuğuna dikkat çekiyorlar. Ulusal Dil Kurumu kurulmasına destek veren yetkililer, dilde birliğin sağlanması için gerekirse cezaların bile gündeme getirilmesini istiyorlar.