DİLİN, EDEBİYATIN ÜSTÜNDEKİ GÖLGESİ
Dili bazen ideolojinin, bazen gündelik siyasetin içine sıkıştırıp sonunda ondan has edebiyat beklemek, yazınsal dilin doğasını gözden düşüreceği gibi, onu sıradan bir araç olmaya da indirger.
Egemenlik alanının başat konularından birinin dil oluşu temel bir kültür sorunu olarak kendini sık sık dayatır. Orada onu elinden kaçırmak, kimliğini kaptırmakla eşdeğerde görülür. Demek ideolojik vurgular arasında, üstelik o arada birçok boyutu birden gözetmeden dil üstüne düşünmek olanaksızdır. Nasıl ki Türkçenin özleşme kavgası yalnızca dil içinde verilmediyse, onun karşısında Osmanlıcanın neden sonra bir zenginlikmiş gibi sunulması da yalnızca dil içinden çıkmış bir endişe değildi. İdeolojinin biçtiği yanılsamalar iki eğilim içinde de gösterişli biçimde sunuldu. İkincisi bugün üstelik tarihsel haklılıkla da birleştiriliyor ki, yalnızca bu yüzden bile edebiyatın konusu olmaktan çıkarılıp ideolojinin tek gerçek algısına terk edilmeli.
Egemenlik alanının başat konularından birinin dil oluşu temel bir kültür sorunu olarak kendini sık sık dayatır. Orada onu elinden kaçırmak, kimliğini kaptırmakla eşdeğerde görülür. Demek ideolojik vurgular arasında, üstelik o arada birçok boyutu birden gözetmeden dil üstüne düşünmek olanaksızdır. Nasıl ki Türkçenin özleşme kavgası yalnızca dil içinde verilmediyse, onun karşısında Osmanlıcanın neden sonra bir zenginlikmiş gibi sunulması da yalnızca dil içinden çıkmış bir endişe değildi. İdeolojinin biçtiği yanılsamalar iki eğilim içinde de gösterişli biçimde sunuldu. İkincisi bugün üstelik tarihsel haklılıkla da birleştiriliyor ki, yalnızca bu yüzden bile edebiyatın konusu olmaktan çıkarılıp ideolojinin tek gerçek algısına terk edilmeli.
Dilin edebiyat yapıtlarının yaratıcısı olan yüzünü gösterirken bir de gölgesini düşürmesi, edebiyatı toplumsal kaygılar içinde açıklamayı da gerektiriyor. Bu arada tarihin toplumsal olan üstündeki ağırlığını taşımak zorunda da bırakılır ki, dilin bu düzeyde edebiyatın konusu olduğu yalanı ideolojinin marifetidir, orada dil hayatı çekip çeviren güçlerin kullanımında, yalnızca bir araç olarak dolaştırılır.
Yazık ki yalnızca taşıdığı kaygılarla yetinilmez, sık sık toplumsal